‘EKRAN’ MI ‘AKRAN’ MI?

tarafından Belis Öğretmen

‘Aile uygarlığın çekirdeğidir.’ der Will Durant. Aile toplumunun en küçük birimidir, toplum da büyük bir ailedir. Aile tüm kadim geleneklerde evrensellik gösteren bir kurumdur. İnsan olarak ilk doğduğumuzda bir ailenin içine doğarız, orada sosyalleşiriz, orada kuralları ve değerleri öğreniriz. Modernleşme ile aile kavramı da dönüşüme uğradı. Teknoloji gelişti ve yaşamımızın bir parçası haline geldi. Babalarımızın ‘Bizim zamanımızda komşuluk vardı, misafir gelince gaz lambası etrafında toplanılır, demli bir bir çaya demli bir muhabbet eşlik ederdi.’ cümlelerini hemen hemen hepimiz duymuşuzdur. Yaşadığımız yüzyılda misafir geldiğinde ettiğimiz muhabbetin yanına televizyona ya da telefona attığımız kaçamak bakışlar eşlik eder oldu. Misafir çocuğuyla oynanan oyunların, tatlı atışmaların yerini ekranlar aldı. Çocuklar bir köşeye çekilip ekranın içinde yaşar oldular.

‘İnsanın evi, gönlünün bağlı olduğu yerdir.’ demiş Napolyon Bonaparte. Aile üyelerini bir arada tutan dört kolon bir çatı mı yoksa gözle görülmeyen bir bağ mı? Birlikte yaşadığımız tatlı hatıraların arasına üzüntü, kızgınlık dolu anlar da serpiştirilebiliyor. İşte bu üzüntü, öfke dolu anlar aileyi birbirine kenetleyen sonrasında gönül bağının onarılmasına fırsat oluşturan anlar oluyor. Hayat o kadar hızla ilerliyor ki durup kimsenin ne kendini ne ailesini dinleyecek vakti kalmıyor. Bu hengamede doyurulması gereken duygularımız, tatmin olması gereken ihtiyaçlarımızı giderecek tek bir kaynak oluyor elimizde: TELEFON!

Peki telefon/tablet/ekran bunu nasıl sağlıyor? Ailemizle kurduğumuz bağda ihtiyaçlarımızı onarırken beynimizde dopamin salgılanıyor. Bu dopamin bizde mutluluk hissini sağlıyor. Telefonda yani ekran da bir yere kadar aynı şekilde vücudumuzda haz salgılayarak tatmin olmamızı sağlıyor. Bir süre sonra ise o haz duygumuz iptal oluyor ve biz alışkanlık şeklinde meşguliyetimizi devam ettiriyoruz. Tam da bu noktada bağımlılık gelişmiş oluyor. Mesela saatlerce oyun oynayan çocuk, ergen, yetişkin bütün insanları düşünün. Onları saatlerce ekran başında tutan ne? Oyunu kazanma mücadelesi mi? Belki en son bu seçeneği düşünebiliriz. Oyunda/ekranda öyle mesajlar veriliyor ki: ‘HARİKASIN! GÖREVİ BAŞARIYLA TAMAMLADIN! HADİ, YAPABİLİRSİN! VAY CANINA, ÇOK İYİYDİ!’ bu mesajlar beyne hayatta sağlayamadığı doyumun oradan alınmasını sağlıyor, orada bütün yaptıkları görülüyor ve takdir ediliyor, haz deposu tazeleniyor. Kendine olan özgüven, ekran aracılığıyla tamir ediliyor. İşte bağımlılığı oluşturan bazı parçalardır bunlar.

EKRANI KALDIRIP ÇÖPE Mİ ATALIM? Teknoloji çağına doğmuş çocukları teknolojiden mahrum yetiştirmek en büyük haksızlık bana kalırsa. Çünkü böyle yaptığımızda onun bize hükmetmesine izin vermiş oluyoruz. Oysa hepimiz kendimizden ve evimizden başladığımızda zaten bağımlı olmamıza ihtiyaç kalmayacak. Evet, zor ama imkansız değil. Sağlıklı sınırlar, tutarlılıkla uygulanan davranışlar, doyumu ekranda değil ‘akranımızda’ arayarak bunu başarabiliriz.

Peki, hepsini uyguladığımız halde başarılı olamadıysak ne yapacağız? Profesyonel ruh sağlığı desteği almak baştaki seçeneklerimiz arasında olmalı.

Sevgiyle kalın, hoş‘ca’ kalın ..

Aile Danışmanı EBRU BODUR

Ebru Bodur

Karabük’te doğmuştur. İlkokul ve lise öğrenimini İstanbul’da tamamlamıştır. Bursa Uludağ Üniversitesi’nde lisans eğitimi görmüştür. Üniversiteyi bitirdikten sonra anaokulunda çocuk psikolojisi alanında staj yapmıştır. Stajıni tamamladıktan sonra anaokullarında görevine devam edip aynı zamanda özel bir ofiste danışan görmektedir.

Çocuklar ve aileler ile çalışmaktadır. Çocuklar ile çalıştığı konular: saldırgan davranışlar, kaygı, korku ve öfke ile başa çıkamama, davranışsal gerileme ( parmak emme, bebeksi konuşma vb.) aşırı çekingenlik, özgüven sorunları, aile içi duygusal veya fiziksel şiddet, yas, ölüm, kayıp, ile içi yaşanan değişikliklere uyum süreci(boşanma, taşınma vb), okul sorunları, uyku, yemek ya da tuvalet sorunları, kardeş ilişkileri, mahremiyet eğitimi.

Aile Danışmanlığı, Ebeveyn Danışmanlığı gibi konularda da hem yüz yüze hem de online olarak destek vermektedir.